Kibir Nedir? Kibir Ne Demek? Kibirli İnsan Olmak Ne Demek?

Son zamanlarda sıklıkla karşımıza çıkan kelimelerden biri olan kibir nedir, kibirli olmak ne demek, kibir ile ilgili ayetler, hadisler.

Son zamanlarda özellikle siyaset dünyasında sıklıkla duyduğunuz fakat anlamını tam olarak bilmediğiniz kelimelerden biri olan kibir nedir, kibir ne demek, kibirli olmak ne demek, kibirli insan nasıl olur ve kibir ile ilgili ayetler ve hadisleri bulabileceğiniz TDK anlamı dahil kapsamlı bir yazı hazırladım.

KİBİR NEDİR?

Narsist kişilik bozukluğu gibi kişinin yalnızca kendini beğenmesi, başkalarından daha üstün bir karaktere ve bilgi düzeyine sahip olduğunu düşünmesi ve sadece kendi söylediklerinin doğru olduğuna inanmış insanlar için kullanılan bir tabidir.

KİBİR NE DEMEK?

kibir ne demek
kibir ne demek, kibirli olmak nedir

Herhangi bir konu, olay ya da olgu üzerinden bir kişinin, yavaş yavaş kendini başkalarından daha üstün görmeye başlamasıdır. Özellikle anlık olaylar üzerinden yaşanan bazı durumlar için başkaları adına fikirlerini beyan ederler. Belki bir konu hakkında bilgisi çok fazladır, fakat bilgisini öyle farklı bir şekilde söyler ki, karşısındaki insanları ezer ve bunun farkına bile varmaz.

KİBİRLİ OLMAK NE DEMEK TDK ANLAMI

Kibirli olmak ne demek, kibir nedir konusunda TDK ne diyor? Türk Dil Kurumu açısından bakıldığında kibirlilik kendini başkasından üstün görme, kendini aşırı beğenme anlamları taşımaktadır. Özellikle çoğu zaman karşı tarafta istenmeyen sinir bozucu bir etki yaratabilmektedir.

Kibir aynı zamanda kişinin hata yapmasına sebebiyet veren en ciddi olumsuz karakter özellikleri arasında yer alır. Bir olayda bilgisi olsun ya da olmasın her zaman kendi doğrusunun en doğru olduğuna inanan ve her söylediğini doğru olduğunu düşünen kişiler için de kibir kelimesi kullanılabilmektedir.

KİBİRLİ İNSAN NASIL OLUR?

Sizin fikirlerinizi beğenmeyen ve bununla birlikte kendi düşüncelerinde her zaman haklı olduğunu düşünen birisi var mı çevrenizde? İşte kibir nedir, kibirli insan ne demek sorusunun cevabı bu öznede yatıyor.

İster kendini beğenmişlik deyin ya da isterseniz narsist, kibirli insan yalnızca kendi doğrularını geçerli sayarlar. Geçmişte edindiği tecrübe, duydukları, okudukları şeyler onların en bilgili ve kararlarında en doğru şeyi söyledikleri gibi anlamsız bir düşünceye kapılırlar. Bu tip insanlarla aslında tartışmaktan bile yorulursunuz.

Çevrenizde kibirli birisi varsa bu kişileri görmezden gelemezsiniz. Çünkü bu olumsuz karakter özelliği ile sürekli olarak dikkat çekmekten hoşlanırlar. Herhangi bir olay ya da konu üzerinde sanki mutlak hakim kendisiymiş gibi davranır ve sözünün üzerine söz söylenmesinden de hiç hoşlanmazlar. Sanki üstün bir yetenekleri varmış gibi davranırlar.

NARSİSİZM

narsist ne demek

Kibir nedir, kibirli insan ne demek sorusuna devam ederken akla gelen konulardan biri de narsisizm oluyor. Kibirli kişiler özellikle kendilerini çok sever ve en başarılı, en güçlü ve en güzel olanın kendileri olduğuna inandıkları bir hayal dünyasında yaşar. Bu da onları iddialı ve kendini beğenmiş kılar. Bununla birlikte ihtişamlı havaları, güvensizliği ve bolca itimatsızlığı gizler. Bu nedenle, diğer insanların onların karakter ve görünüşleri hakkında neler düşündüklerine sürekli dikkat ederler. Yine de, kendi görüşleri dışındakilerin hiçbir önemi yokmuş gibi hareket ederler.

MEGALOMANİ

Narsisizmle yakından ilgili olması yanısıra, megalomani biraz daha patolojik detaylara sahiptir. Zihinsel bir bozukluk olarak kabul edilir; çünkü hayallerine, büyüklük sanrılarına ve kendi arzularının esiri olma seviyesine varan şiddetli davranış biçimlerinde kendini gösterir.

Kibir nedir, kibirli insan ne demek sorusuna Megalomani ile devam etmek gerekir. Bu özelliğe sahip olan kibirli insanlar, sosyal çevrelerinde sanki çok önemli ve diğerlerinden üstün bireyler olduklarına inanırlar. Kendilerinin büyük işler başarabileceğine ve muazzam bir zenginliğe sahip olabileceklerine inanırlar. Ancak, bu hayaller hem mantık dışı hem de aşırı abartıdır.

KİBİRLİ İNSANI NASIL ANLARSINIZ?

Kibir, insanların kendini beğenmiş bir şekilde hareket etmelerine neden olur ve söz konusu bireyler başkaları tarafından kendilerine hayranlık duyulmasına ihtiyaç duyarlar. Aşağıda, bu davranışlardan bazılarına değindik:

Kibirli insan her zaman haklıdır

Tevazu ve alçak gönüllülük eksikliği, söz konusu birey sırf kendileri oldukları için, her zaman haklı olduklarına inanmalarına neden olur. Bu nedenle, kendi görüşlerini başkalarına dayatmak ya da onlara karşı savunmak için sık sık sahte güç mevkilerini veya otoritelerini kullanırlar.

Çevrelerindeki insanlar için imajları çok önemlidir

Sürekli olarak başkalarının onlar hakkında ne düşündüğünü bilme ihtiyacı hissederler. Bununla birlikte, bu ihtiyacı gizlemeye ve kayıtsız görünmeye çalışırlar. Bu bireylerin sosyal medyaya verdiği önem oldukça dikkat çekicidir. Ve burası, ihtişamlarının yanılsamalarını gördüğümüz yerdir.

Dikkat çekmeye ve ilgi odağı olmaya çalışırlar

Kendilerinin muazzam olduklarına inanmaları nedeniyle kibirli insanlar her zaman dikkat çekmek isterler. Her şeyi dramatik bir şekilde yaparlar. Hatta bazen bir filmdeymiş gibi hareket ettikleri görülür. Bu insanlar hayatlarındaki her şeye dram ekleme ve olan biteni başka bir kisve altında saklama eğilimi gösterir.

Küçük de olsa olumsuz her duruma kafayı takarlar

Sahip oldukları kibir, ufak tefek şeyler hakkında bile çabucak sinirlenmelerine neden olur. Örneğin, onlara yeterince ilgi göstermediğinizi düşünüyorlarsa, sizle zıt düşmek için bilinçsizce herhangi bir bahane ararlar.

İnsanlara insan oldukları için değer vermezler

Narsisizm gösteren insanlar, çevrelerindeki insanlara basit birer nesne ya da araçmış gibi davranırlar. Başkalarını nesneleştirmek, gösterişlerini ve kendilerini üstün varlıklar olarak gördükleri anlayışı besler. Ve ihtişamlı havaları, daha fazla güç elde etmek için, bu bireylerin başkalarını manipüle etmelerine neden olur.

Bu noktada, kendini sevmenin narsisizm ya da kibirle aynı olmadığını unutmayın; tam tersine özgüven ve benlik kavramınızın sağlıklı olduğuna dair bir işarettir. Bununla birlikte, başkalarının karakter sınırlarına adım atmak için ahlaki bir yetkiye sahip olduğunuza inanmak, sadece ve sadece kibir ve aynı zamanda tevazu eksikliğinin kanıtıdır.

KİBİR İLE İLGİLİ AYETLER

kibir ile ilgili ayetler

Kibir nedir, kibirli insan ne demek sorunuza cevap verdim umarım. Şimdi kibirle ilgili Kuran-ı Kerim’de geçen ayetlere göz atalım.

Bakara Suresi, 206. ayet: Ona: “Allah’tan kork” denildiğinde, büyüklük gururu onu günaha sürükler, kuşatır. Böylesine cehennem yeter; ne kötü bir yataktır o.

Bakara Suresi, 13. ayet: Ve (yine) kendilerine: “İnsanların iman ettiği gibi siz de iman edin” denildiğinde: “Düşük akıllıların iman ettiği gibi mi iman edelim?” derler. Bilin ki, gerçekten asıl düşük-akıllılar kendileridir; ama bilmezler.

Nisa Suresi, 172. ayet: Mesih ve yakınlaştırılmış (yüksek derece sahibi) melekler, Allah’a kul olmaktan kesinlikle çekimser kalmazlar. Kim O’na ibadet etmeye ‘karşı çekimser’ davranırsa ve büyüklenme gösterirse (bilmeli ki,) onların tümünü huzurunda toplayacaktır.

Nisa Suresi, 173. ayet: Ama iman edenler ve salih amellerde bulunanlar, onlara ecirlerini eksiksiz ödeyecek ve onlara Kendi fazlından ekleyecektir de. Çekimser davrananlar ve büyüklenenler, onları acıklı bir azapla azaplandıracaktır ve kendileri için Allah’tan başka bir (vekil) koruyucu dost ve yardımcı bulamayacaklardır.

Bakara Suresi, 34. ayet: Ve meleklere: “Adem’e secde edin” dedik. İblis hariç (hepsi) secde ettiler. O ise, diretti ve kibirlendi, (böylece) kafirlerden oldu.

Nisa Suresi, 49. ayet: Kendilerini (övgüyle) temize çıkaranları görmedin mi? Hayır; Allah, dilediğini temizleyip yüceltir. Onlar, ‘bir hurma çekirdeğindeki iplikçik kadar’ bile haksızlığa uğratılmazlar.

Araf Suresi, 12. ayet: (Allah) Dedi: “Sana emrettiğimde, seni secde etmekten alıkoyan neydi?” (İblis) Dedi ki: “Ben ondan hayırlıyım; beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın.”

Kibir ile ilgili Kuran-ı Kerim’de geçen ayetler

Araf Suresi, 40. ayet: Şüphesiz ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklenenler, onlar için göğün kapıları açılmaz ve halat (ya da deve) iğnenin deliğinden geçinceye kadar cennete girmezler. Biz suçlu-günahkarları işte böyle cezalandırırız.

Araf Suresi, 48. ayet: Burcun üstündeki adamlar, kendilerini yüzlerinden tanıdıkları (ileri gelen birtakım) adamlara seslenerek derler ki: “Ne (güç ve servet) toplamış olmanız, ne büyüklük taslamanız (istikbarınız) size bir yarar sağlamadı.”

Araf Suresi, 13. ayet: “Öyleyse oradan in, orda büyüklenmen senin (hakkın) olmaz. Hemen çık. Gerçekten sen, küçük düşenlerdensin.”

Araf Suresi, 36. ayet: Ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklenenler, işte onlar ateşin arkadaşlarıdır; onda sonsuzca kalacaklardır.

Araf Suresi, 75. ayet: Kavminin önde gelenlerinden büyüklük taslayanlar (müstekbirler), içlerinden iman edip de onlarca zayıf bırakılanlara (müstaz’aflara) dediler ki: “Salih’in gerçekten Rabbi tarafından gönderildiğini biliyor musunuz?” Onlar: “Biz gerçekten onunla gönderilene inananlarız” dediler.

Araf Suresi, 76. ayet: Büyüklük taslayanlar (müstekbirler de şöyle) dedi: “Biz de, gerçekten sizin inandığınızı tanımayanlarız.”

Araf Suresi, 123. ayet: Firavun: “Ben size izin vermeden önce O’na iman ettiniz, öyle mi? Mutlaka bu, halkı buradan sürüp-çıkarmak amacıyla şehirde planladığınız bir tuzaktır. Öyleyse siz (buna karşılık ne yapacağımı) bileceksiniz.”

Araf Suresi, 133. ayet: Bunun üzerine, ayrı ayrı mucizeler (ayetler) olarak üzerlerine tufan, çekirge, buğday güvesi, kurbağa ve kan musallat kıldık. Yine büyüklük tasladılar ve suçlu-günahkar bir kavim oldular.

Araf Suresi, 146. ayet: Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları ayetlerimden engelleyeceğim. Onlar her ayeti görseler bile ona inanmazlar; dosdoğru yolu (rüşd yolunu) da görseler, yol olarak benimsemezler, azgınlık yolunu, gördüklerinde ise onu yol olarak benimserler. Bu, onların ayetlerimizi yalanlamaları ve onlardan gafil olmaları dolayısıyladır.

Kuran-ı Kerim’de Kibir Ne Demek?

Araf Suresi, 82. ayet: Kavminin cevabı: “Yurdunuzdan sürüp çıkarın bunları, çünkü bunlar çokça temizlenen insanlarmış!” demekten başka olmadı.

Araf Suresi, 88. ayet: Kavminin önde gelenlerinden büyüklük taslayanlar (müstekbirler) dediler ki: “Ey Şuayb, seni ve seninle birlikte iman edenleri ya ülkemizden sürüp-çıkaracağız veya mutlaka bizim dinimize geri döneceksiniz.” (Şuayb:) “Biz istemesek de mi?” dedi.

Yunus Suresi, 83. ayet: Sonunda Musa’ya kendi kavminin bir zürriyetinden (gençlerinden) başka -Firavun ve önde gelen çevresinin kendilerini belalara çarptırmaları korkusuyla- iman eden olmadı. Çünkü Firavun, gerçekten yeryüzünde büyüklenen bir zorba ve gerçekten ölçüyü taşıranlardandı.

Nahl Suresi, 29. ayet: Öyleyse içinde ebedi kalıcılar olarak cehennemin kapılarından girin. Büyüklük taslayanların konaklama yeri ne kötüdür.

Araf Suresi, 206. ayet: Şüphesiz Rabbinin Katında olanlar, O’na ibadet etmekten büyüklenmezler; O’nu tesbih ederler ve yalnız O’na secde ederler.

Yunus Suresi, 75. ayet: Sonra bunların ardından Firavun’a ve onun önde gelen çevresine Musa’yı ve Harun’u ayetlerimizle gönderdik. Fakat onlar büyüklendiler. Onlar suçlu-günahkar bir kavimdi.

Nahl Suresi, 49. ayet: Göklerde ve yerde olan ne varsa, canlılar ve melekler Allah’a secde ederler ve onlar büyüklük taslamazlar.

İsra Suresi, 4. ayet: Kitapta İsrailoğulları’na şu hükmü verdik: “Muhakkak siz yer(yüzün) de iki defa bozgunculuk çıkaracaksınız ve muhakkak büyük bir kibirleniş-yükselişle kibirlenecek-yükseleceksiniz.

Hud Suresi, 10. ayet: Ve andolsun, kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra, ona bir nimet taddırsak, kuşkusuz; “Kötülükler benden gidiverdi” der. Çünkü o, şımarıktır, böbürlenendir.

Nahl Suresi, 22. ayet: Sizin İlahınız tek bir İlah’tır. Ahirete inanmayanların kalpleri ise inkarcıdır ve onlar müstekbir (büyüklenmekte) olanlardır.

Nahl Suresi, 23. ayet: Şüphesiz Allah, onların saklı tuttuklarını ve açığa vurduklarını bilir; gerçekten O, müstekbirleri sevmez.

Ayetlerde kibir ne demek?

İsra Suresi, 37. ayet: Yeryüzünde böbürlenerek yürüme; çünkü sen ne yeri yarabilirsin, ne dağlara boyca ulaşabilirsin.

İsra Suresi, 61. ayet: Hani, meleklere: “Adem’e secde edin” demiştik. İblis’in dışında (hepsi) secde etmişlerdi. Demişti ki: “Bir çamur olarak yarattığın kimseye ben secde eder miyim?”

Kehf Suresi, 50. ayet: Hani meleklere: “Adem’e secde edin” demiştik; İblis’in dışında (diğerleri) secde etmişlerdi. O cinlerdendi, böylelikle Rabbinin emrinden dışarı çıkmıştı. Bu durumda Beni bırakıp onu ve onun soyunu veliler mi edineceksiniz? Oysa onlar sizin düşmanlarınızdır. (Bu,) Zalimler için ne kadar kötü bir (tercih) değiştirmedir.

Duhan Suresi, 19. ayet: “Allah’a karşı büyüklenmeyin; şüphesiz size apaçık, bir delil getiriyorum.”

Duhan Suresi, 31. ayet: Firavun’dan. Çünkü, o, ölçüyü taşıran bir mütekebbirdi.

Casiye Suresi, 31. ayet: İnkar edenlere gelince; “Size karşı ayetlerim okunduğunda büyüklük taslayan (müstekbir olan)lar ve suçlu-günahkar bir kavim olanlar sizler değil miydiniz?”

Kamer Suresi, 25. ayet: “Zikr (vahy) içimizden ona mı bırakıldı? Hayır, o çok yalan söyleyen, kendini beğenmiş bir şımarıktır.”

Hac Suresi, 9. ayet: Allah’ın yolundan saptırmak amacıyla ‘gururla salınıp-kasılarak’ (bunu yapar); dünyada onun için aşağılanma vardır, kıyamet günü de yakıcı azabı ona taddıracağız.

Saffat Suresi, 35. ayet: Çünkü onlara: “Allah’tan başka İlah yoktur” denildiği zaman, büyüklük taslarlardı.

Mü’min Suresi, 76. ayet: İçinde ebedi kalıcılar olarak cehennemin kapılarından girin. Artık mütekebbirlerin konaklama yeri ne kötüdür.


Takiye.com’u twitter ve google haberler üzerinden abone olarak takip edebilirsiniz.

Faydalı Bilgiler kategorimizdeki diğer yazılarımız da ilginizi çekebilir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz


ÇOK OKUNANLAR

İLGİLİ DİĞER YAZILAR